Değerlendirme | Phil Pressey

Dusko Ivanovic yönetiminde yepyeni bir yapılanmayla sezon hazırlıklarını sürdüren Beşiktaş Sompo Japan, geçtiğimiz yılların aksine, kurdaki artışın da ciddi etkisiyle bütçede küçülmeye gitti. Ufuk Sarıca'yla yol ayrılığı sorununun çok uzun süre çözülememesi ve takımın bu nedenle fazlasıyla geç kurulması, basketbol şubesi açısından büyük hayal kırıklığı yarattı. Çoğu takım, hazırlık turnuvalarına tam kadro katılırken, Beşiktaş oyun kurucu transferini bile eylülün ikinci haftasında yapabildi. Piyasadaki oyuncu havuzunun artık iyice daralmasının da etkisiyle, siyah-beyazlı takım bu havuzdan Phil Pressey takviyesini yapmayı tercih etti.

Pozisyon: Oyun kurucu
Yaş: 27
Boy: 1.80
Geldiği Takım: Barcelona
Geçen Yılın İstatistikleri: 11.6 dakika-4.6 sayı-1.3 ribaund-2 asist

G League seviyesinde oynanan iyi basketbola fazla güvenmemek gerektiğini baştan belirtmekte fayda var. Phil Pressey, 46 maçın 45'inde ilk 5 başladığı Santa Cruz Warriors döneminde, çok önemli işler yaptı. 18 sayı, 5.3 ribaund, 8.1 asist, 2.1 top çalma istatistikleri, bir oyun kurucu için göz kamaştırıcı duruyor. G League'in bu konuda aldatıcı olduğunu bilmemize rağmen, seviye ne olursa olsun bu oyuncu konusunda heyecanlanmamak elde değil.

Phil Pressey, çoğunlukla içeri drive ederek sayıya ulaşmayı hedefleyen bir oyun yapısına sahip. Karşısında uzunu gördüğü zaman, ayak hızının avantajını kullanarak penetreyle doğru karar verebiliyor, bu konuda zamanlamayı iyi ayarlıyor. Top hakimiyeti iyi, sağına vurarak dikkat çekici spin hareketleriyle potaya gidip pozisyonları floater ve turnikeyle bitirebiliyor. Bitiricilik açısından iki elini de çok güçlü kullanıyor diyemeyiz. Soluna gidip sol eliyle bırakmaya çalıştığı turnikelerde isabet oranı düşüyor.
  • Geçiş hücumları konusunda da hızını doğru ayarlayıp takımına ivme kazandırabiliyor. Ayrıca saha görüşü ve pas yeteneğini hücumda ciddi tehdide çeviriyor, ki; oyunundaki en büyük artılar da bunlar. Beşiktaş'ta da devamlı potaya gidip dışarıdaki boş şut imkanlarını değerlendirmeye çalışacağını şimdiden tahmin etmek zor değil.
Savunmada iştahlı ve hareketli. Bu sezon özellikle McCollum, Pangos ve Calathes karşısındaki performanslarını çok beğenmiştim. Kısa boyu nedeniyle devamlı perdelere takılması onun adına handikap, ayrıca adam değişiminde de size nedeniyle zorluklar yaşayabiliyor. Buna rağmen topa baskı konusunda tam sahadan başlayan bir yıldırma çabası var. Bu, rakip guardların zorluk yaşamasını sağlıyor. Hızının yanına hareketli ellerini de ekleyince yarı sahada savunmaya önemli katkısı oluyor. Eşleştiği oyuncuların karşısında ısrarla durması, onun oyunundaki dikkat çekici yönlerden biri.
  • Ancak bunların da yanında, savunmada fazla yukarı çıkıp kolay geçildiği durumlara ve yardım savunmasında uyuduğu kısımlara da rastlamak mümkün. Bu baskıyı dengeye oturtabildiği zaman daha da tehlikeli bir savunmacı olacağını düşünüyorum.  
1 numarada oynamasına rağmen süre aldığı dilim boyunca oyunun yönlendiricisi olduğu mesajını Barcelona'da hiç veremedi. Öyle ki, onun eline topun değmediği üst üste hücumlar bulmakta bile fazla zorlanmayız. G League'de ise bunun tam tersi bir durumla karşı karşıyaydık. Top kullanma konusunda hiç çekinmeden inisiyatif alabiliyordu ve bu sayede SCW'de fark yaratmayı başarmıştı. Euroleague'e geçiş ile birlikte karar verme mekanizması, oyuna konsantrasyon ve adapte olma konusunda gitgide sıkıntılar yaşamaya başladı; bu durum özgüven zedelenmesine kadar vardı.
  • Barcelona'da Heurtel-Koponen-Ribas-Jackson rotasyonunda guard sıralamasının en sonunda yer aldı. Böylece, Avrupa'daki ilk sezonunda parkede tamamen eksi yazması da sürpriz olmadı. 
Şut tehdidi olmadığı için 2'ye kaymasını mantıklı bulmuyorum. Onu devamlı pas öncelikli 1 numara olarak düşünüp çevresini şutu olan veya skorer özellikleri bulunan 2-3 numaralarla donatmak en doğru tercih (2016-17 sezonunun asist ortalaması sıralamasında D-Fenderslı Josh Magette'in ardından maç başına 8.1 asist ile 2. sırada yer alıyordu. Bunu, etrafında Scott Wood gibi isimlerin oynamasına borçlu. Missouri'den takım arkadaşı Jabari Brown'ın da SCW'de geçirdiği kısa dönemde Phil Pressey'nin istatistikleri tepeye çıkmıştı). Mismatch okuma konusunda da önemli bir yeteneği var. Hem kendi karşısında hantal bir uzun yakaladığı zaman cezayı kesiyor, hem de yanındaki oyuncuların ters eşleşmelerini doğru analiz edebiliyor.
  • Şut tehdidine sahip olmama konusuna bir açıklık getirelim: Santa Cruz Warriors'ta oynarken, üçlük oranının %14'e kadar gerilediği bir dönem vardı, 2/29 ile. O sezonki dış şut genel oranı ise sadece %33'tü. Avrupa'ya geldiğinde de işler pek değişmedi ve Barcelona'da kullandığı 85 üçlüğün 63'ünü kaçırdı.
Pick&roll işleme konusunda uzunları besleyebilme yeteneğinin, kolej dönemine göre daha da geriye gittiğini düşünüyorum. Hücumda perde sonrası daha çok dışarıdaki şutörleri etkin kullanıyor. İkili sıkıştırmalarda boştaki doğru kişiyi bulması sayesinde de Maxim, Gibson gibi şutörlerin veriminin artmasını sağlayabilir. Benzing'i de böylece işin içine çekecektir.

G League'de önce hücum-sonra savunma anlayışıyla ilerlerken, Avrupa'daki çok zorlu ortamda hücumuyla yeterli etkiyi yaratamayınca, önce savunma-sonra hücum anlayışına geçti diyebilirim. Kumaşa sahip olduğu konusunda kesinlikle soru işareti yok. Ama Beşiktaş'ın mevcut yapısında bir oyuncuya kendini bulması için artık ne kadar sabır gösterilebilir, emin değilim. Çünkü Nate Wolters, Michael Thompson, Ryan Boatright derken Beşiktaş gerçek bir oyun kurucuyla yıllardır tanışamadı (Bobby Brown'la geçen 6 maçlık kısmı saymazsak). Bu sorun siyah-beyazlılar için çığ gibi büyümeye devam ediyor. Phil Pressey için de en büyük problem bu olacak. Gelişim liginin en dikkat çeken oyuncularından biriyken, büyük beklentilerle Avrupa'ya geldi ve Barcelona'nın bozuk yapısının da etkisiyle onun için kabus gibi bir yıl geride kaldı. 

Beşiktaş, onun yeniden yükselebilmesi için normalde iyi bir seçim miydi? Bence evet. Ama şu anki Beşiktaş artık hedef ve bütçe küçültmüş durumda. En küçük bir hatanın playoff'u bile sıkıntıya sokabileceği ortamda, Pressey'nin üstünde büyük baskı olacak. Mental açıdan kendini yeniden kanıtlayabilmesi ve Avrupa'da iş yapabileceğini göstermesi için hem Ivanovic'i, hem de izleyenleri ikna etmesi gerekecek. Bence, Pressey'i geçen yıldan da daha zor bir sezon bekliyor.

Comments

Popular posts from this blog

Basketbol Süper Ligi | İlk Yarı Ödülleri

Yeni Misafirlerimiz #1: Ricky Ledo